VE Samuel bütün İsraile dedi: İşte, bana söylediğiniz bütün şeylerde
sözünüzü dinledim, ve üzerinize bir kıral koydum.
2. Ve şimdi, işte, kıral önünüzde yürüyor; ve ben kocadım, ve saçım ağardı;
ve işte, oğullarım sizinle beraberdir; ben de çocukluğumdan bugüne kadar
önünüzde yürüdüm.
3. İşte, ben kimin öküzünü aldım? ve kimin eşeğini aldım? ve kimin hakkını
yedim? ve kimi sıkıştırdım? ve kendisine göz yummak için kimin elinden rüşvet
aldım? RABBİN önünde, ve onun mesihi önünde bana karşı şehadet edin; ve ben
size ödiyeyim.
4. Ve dediler: Hakkımızı yemedin, ve bizi sıkıştırmadın, ve kimsenin
elinden bir şey almadın.
5. Ve onlara dedi: Size karşı, elimde bir şey bulmadığınıza RAB şahittir,
onun mesihi de bugün şahittir. Ve: O şahittir, dediler.
6. Ve Samuel kavma dedi: Musayı ve Harunu tayin eden, ve atalarımızı Mısır
diyarından çıkaran RABDİR.
7. Ve şimdi durun, RABBİN size ve atalarınıza yaptığı bütün doğru işler
hakkında size RABBİN önünde deliller getireyim.
8. Yakub Mısıra geldiği zaman, atalarınız RABBE feryat edince, RAB Musa ile
Harunu gönderdi, ve atalarınızı Mısırdan çıkarıp bu yerde oturttular.
9. Fakat onlar Allahları RABBİ unuttular; ve RAB onları Hatsor ordusunun
başbuğu Siseraya, ve Filistîlere, ve Moab kıralına sattı; ve bunlar onlara
karşı cenkettiler.
10. Ve RABBE feryat edip dediler: Suç ettik, çünkü RABBİ bırakıp Baallara
ve Astartilere kulluk ettik; fakat bizi şimdi düşmanlarımızın elinden kurtar,
ve sana kulluk edeceğiz.
11. Ve RAB Yerubbaalı, ve Bedanı, ve Yeftahı, ve Samueli gönderdi, ve her
taraftan sizi düşmanlarınızın elinden kurtardı; ve emniyette oturdunuz.
12. Ve Ammon oğullarının kıralı Nahaşın üzerinize geldiğini gördüğünüz
zaman, Allahınız RAB size kıral iken bana: Hayır, fakat bir kıral üzerimize
kırallık edecek, dediniz.
13. Ve şimdi, işte, seçtiğiniz ve dilediğiniz kıral! ve işte, RAB üzerinize
bir kıral koydu.
14. Eğer RABDEN korkacaksanız, ve ona kulluk edecekseniz, ve onun sözünü
dinliyecekseniz, ve RABBİN emrine isyan etmiyecekseniz, hem üzerinize kırallık
edecek olan kıral hem de siz, Allahınız RABBİN ardınca yürüyecekseniz, iyi;
15. fakat RABBİN sözünü dinlemiyecekseniz, ve RABBİN emrine isyan
edecekseniz, o zaman RABBİN eli atalarınıza karşı olduğu gibi size karşı da
olacaktır.
16. Şimdi de durun, ve RABBİN gözleriniz önünde yapacağı şu büyük şeyi
görün.
17. Bugün buğday biçimi değil mi? Gök gürlemeleri ve yağmur göndersin diye
RABBE nida edeceğim; ve kendinize kıral istemekle yaptığınız kötülüğün RABBİN
gözünde büyük olduğunu bilecek ve göreceksiniz.
18. Ve Samuel RABBE nida etti; ve RAB o gün gök gürlemeleri ve yağmur
gönderdi; ve bütün kavm RABDEN ve Samuelden çok korktular.
19. Ve bütün kavm Samuele dediler: Kulların için senin Allahın RABBE yalvar
da ölmiyelim; çünkü bütün suçlarımızın üzerine, kendimize kıral istemek
kötülüğünü de kattık.
20. Ve Samuel kavma dedi: Korkmayın, gerçek siz bütün bu kötülüğü yaptınız;
fakat RABBİN ardından sapmayın, ancak bütün yüreğinizle RABBE kulluk edin;
21. ve sapmayın; çünkü o zaman boş şeylerin ardınca gitmiş olursunuz, o
şeyler ki faide veremezler, ve kurtaramazlar, çünkü boşturlar.
22. Çünkü RAB kavmını kendi büyük isminden ötürü bırakmıyacaktır, çünkü RAB
sizi kendine kavm etmeğe razı oldu.
23. Ben ise, sizin için yalvarmaktan vazgeçmekle RABBE karşı suç etmek
benden uzak olsun; ve size iyi ve doğru yolu öğreteceğim.
24. Ancak RABDEN korkun, ve hakikatle, bütün yüreğinizle ona kulluk edin;
çünkü bakın, sizin için ne büyük işler yaptı.
25. Fakat kötülük etmekte devam ederseniz, hem siz, hem de kıralınız yok
olacaksınız.