VE Benyaminden bir adam vardı, Afiah oğlu, Bekorat oğlu, Tseror oğlu, Abiel
oğlu olup adı Kiş idi; Benyaminî bir adamın oğlu, cesur yiğitti.
2. Ve onun genç ve güzel bir oğlu olup adı Saul idi; ve İsrail oğulları
arasında ondan daha güzel adam yoktu; omuzundan yukarısı bütün kavmın boyunu
geçiyordu.
3. Ve Saulun babası Kişin eşekleri kayboldu. Ve Kiş, oğlu Saula dedi:
Uşaklardan birini yanına al, ve kalk git, eşekleri ara.
4. Ve o Efraim dağlığından geçti, ve Şalişa diyarından geçti, fakat onları
bulmadılar; ve Şaalim diyarından geçtiler, orada da değillerdi; ve
Benyaminîlerin diyarından geçti, ve onları bulmadılar.
5. Ve Tsuf diyarına geldiler, ve Saul yanında olan uşağına dedi: Gel
dönelim, yoksa babam eşeklerden vazgeçip bizim kaygımıza düşecek.
6. Ve ona dedi: İşte, bu şehirde bir Allah adamı var, o itibarlı bir
adamdır; ve her ne söylerse mutlaka olur; şimdi oraya gidelim; belki
gideceğimiz yolu bize bildirir.
7. Ve Saul uşağına dedi: Ve işte, gidersek adama ne götüreceğiz? çünkü
kaplarımızda ekmek tükendi, ve Allah adamına götürecek bir hediye yok; nemiz
var?
8. Ve uşak yine Saula cevap verip dedi: İşte, elimde bir çeyrek şekel*
gümüş var; Allah adamına onu veririm, ve yolumuzu bize bildirir.
9. (Evelleri İsrailde Allahtan sormak için gittiği zaman adam böyle derdi:
Gel, Görene gidelim; çünkü şimdi Peygamber denilene önceleri Gören denirdi.)
10. Ve Saul uşağına dedi: İyi dedin; gel gidelim. Ve Allah adamının olduğu
şehre gittiler.
* Tartılar ve ölçüler cetveline bak.
11. Ve yokuştan şehre çıkarken, su çekmek için çıkmakta olan genç kadınlar buldular,
ve onlara dediler: Gören burada mı?
12. Ve onlara cevap verip dediler: Buradadır; işte önündedir; şimdi çabuk
ol, çünkü bugün şehre geldi; çünkü kavmın bugün yüksek yerde kurbanı vardır.
13. Şehre girince, yemek için yüksek yere o çıkmadan evel, hemen onu
bulursunuz; çünkü o gelmeden kavm yemek yemez, çünkü kurbanı o takdis eder;
çağırılanlar ondan sonra yerler. Ve şimdi çıkın; çünkü bu vakitte onu
bulursunuz.
14. Ve şehre çıktılar; şehrin içine vardıkları zaman, işte, Samuel yüksek
yere çıkmak üzre onlara doğru çıkıyordu.
15. Ve Saul gelmeden bir gün evel RAB Samuele açıp demişti:
16. Yarın bu vakitlerde Benyamin diyarından sana bir adam göndereceğim, ve
onu kavmım İsrail üzerine reis olarak meshedeceksin; ve Filistîlerin elinden
kavmımı o kurtaracaktır; çünkü kavmımın haline baktım; çünkü onların feryadı
bana erişti.
17. Ve Samuel Saulu görünce RAB ona dedi: İşte, sana dediğim adam! Kavmımın
üzerinde bu hüküm sürecektir.
18. Ve Saul kapıda Samuele yaklaşıp dedi: Rica ederim, Görenin evi
nerededir, bana bildir.
19. Ve Samuel Saula cevap verip dedi: Gören benim; önüm sıra yüksek yere
çıkın; çünkü bugün benimle beraber yiyeceksiniz; ve sabahlayın seni gönderirim,
ve senin yüreğinde olanın hepsini sana bildiririm.
20. Ve üç gün evel kaybolan senin eşeklerine gelince, onların kaygısını
çekme, çünkü bulundular. Ve İsrailin bütün dileği kimin içindir? Senin ve
babanın bütün evi için değil mi?
21. Ve Saul cevap verip dedi: Ben İsrail sıptlarının en küçüğünden,
Benyaminî değil miyim? ve aşiretim Benyamin sıptının aşiretlerinden en küçüğü
değil midir? niçin bana böyle bir şey söyliyorsun?
22. Ve Samuel Saul ile uşağını aldı, ve onları misafir odasına götürdü, ve
otuz adam kadar olan çağırılanların başında onlara yer verdi.
23. Ve Samuel aşçıya dedi: Yanında alıkoy, diye sana verdiğim payı getir.
24. Ve aşçı budu ve üzerinde olanı kaldırıp Saulun önüne koydu. Ve Samuel
dedi: İşte, alıkonanı kendi önüne koy ve ye; çünkü: Kavmı çağırdım, dediğim
muayyen vakte kadar senin için alıkonuldu. Ve o gün Saul Samuelle birlikte
yedi.
25. Ve yüksek yerden şehre indiler, ve dam üzerinde Saulla konuştu.
26. Ve erken kalktılar; ve vaki oldu ki, şafak sökerken Samuel Saulu damdan
çağırıp dedi: Kalk da seni göndereyim. Ve Saul kalktı, kendisi ve Samuel, ikisi
de dışarı çıktılar.
27. Ve onlar şehrin kenarında inerlerken Samuel Saula dedi: Uşağa söyle de
önümüze geçsin (ve o geçti), ve şimdi sen dur da Allahın sözünü sana
bildireyim.