VE vaki oldu ki, bir gün Saulun oğlu Yonatan silâhtarı olan uşağa dedi:
Gel, ve karşı tarafta olan Filistîlerin askerine gidelim. Fakat babasına
bildirmedi.
2. Ve Saul Gibea kenarında Migrondaki nar ağacının altında oturuyordu; ve
yanında olan kavm altı yüz kişi kadardı;
3. ve Şiloda RABBİN kâhini, Elinin oğlu, Finehasın oğlu, İkabodun kardeşi,
Ahitubun oğlu Ahiya efod giyinmişti. Ve kavm Yonatanın gittiğini bilmiyordu.
4. Ve Filistîlerin askerine gitmek için Yonatanın çalıştığı geçitler
arasında, bir tarafta sivri bir kaya ve obir tarafta sivri bir kaya vardı; ve
birinin adı Botsets, ve obirinin adı Sene idi.
5. Kayalardan biri şimal tarafından Mikmaşın önünde, ve obir kaya cenup
tarafından Gebanın önünde dikiliyordu.
6. Ve Yonatan silâhtarı olan uşağa dedi: Gel, bu sünnetsizlerin askerine
gidelim; belki RAB bizim için bir iş yapar; çünkü çoklukla da azlıkla da kurtarmak
için RABBE engel yoktur.
7. Ve silâhtarı ona dedi: Yüreğinde olan her şeyi yap; yürü, işte, senin
yüreğine göre ben seninle beraberim.
8. Ve Yonatan dedi: İşte, biz bu adamlara gidelim, ve onlara görünelim.
9. Eğer bize: Sizin yanınıza biz gelinciye kadar durun, derlerse o zaman
yerimizde dururuz, ve yanlarına çıkmayız.
10. Fakat: Yanımıza çıkın, derlerse, o zaman çıkarız; çünkü RAB onları
bizim elimize vermiştir; ve bizim için alâmet bu olacaktır.
11. Ve ikisi de Filistîlerin askerine göründüler; ve Filistîler dediler:
İşte, İbranîler gizlendikleri deliklerden çıkıyorlar.
12. Ve askerler Yonatana ve silâhtarına cevap verip dediler: Yanımıza çıkın
da size anlatacak şeyimiz var. Ve Yonatan silâhtarına dedi: Ardımca çık; çünkü
RAB onları İsrailin eline verdi.
13. Ve ardında silâhtarı olarak Yonatan elleri ve ayakları ile yukarı
tırmandı; ve Yonatanın önünde düştüler; ve onun ardı sıra silâhtarı onları
öldürdü.
14. Ve yarım dönüm kadar bir yerde Yonatanla silâhtarının yaptığı ilk
kırgın yirmi kişi kadardı.
15. Ve ordugâhta, kırda ve bütün kavm arasında titreme oldu; asker ve
akıncılar da titrediler; ve yer sarsıldı; ve çok büyük titreme oldu.
16. Ve Saulun Benyamin Gibeasındaki nöbetçileri baktılar; ve işte,
kalabalık dağılıyor, ve oraya buraya gidiyorlardı.
17. Ve Saul yanında olan kavma dedi: Şimdi sayın, bakın bizden kim gitti.
Ve saydıkları zaman, işte, Yonatanla silâhtarı yoktu.
18. Ve Saul Ahiyaya: Allahın sandığını getir, dedi. Çünkü o günlerde
Allahın sandığı orada İsrail oğullarının yanında idi.
19. Ve vaki oldu ki, Saul kâhine söylerken Filistîlerin ordugâhındaki
gürültü gittikçe çoğalıyordu, ve Saul kâhine: Elini çek, dedi.
20. Ve Saulla kendi yanında olan bütün kavm toplanıp cenge girdiler; ve
işte, Filistîlerde herkesin kılıcı arkadaşına karşı idi, ve çok büyük şaşkınlık
vardı.
21. Ve önceden Filistîlerle olan İbranîler onlarla beraber etraftan
ordugâha çıkmışlardı; bunlar da Saulla Yonatanın yanında olan İsrailîlerle
birleştiler.
22. Ve Efraim dağlığında gizlenmiş olan bütün İsrailîler Filistîlerin
kaçtığını işitince, onlar da artlarına yapışıp cenge giriştiler.
23. Böylece RAB o gün İsraili kurtardı; ve cenk Beyt-avenden öte geçti.
24. Ve İsrailîler o gün çok yoruldular; çünkü Saul: Akşam oluncıya kadar,
ve ben düşmanlarımdan öç alıncıya kadar kim ekmek yerse lânetli olsun, diyerek
kavma and ettirmişti. Ve bütün kavmdan kimse ekmek tatmadı.
25. Ve bütün kavm ormana girdiler; ve toprağın yüzünde bal vardı.
26. Ve kavm ormana girdikleri zaman, işte, bal damlıyordu; fakat elini
ağzına götüren yoktu; çünkü kavm anddan korkuyorlardı.
27. Fakat Yonatan babasının kavma and ettirdiğini işitmemişti; ve elindeki
değneği uzatıp ucunu bal gümecine batırdı, ve elini ağzına götürdü; ve gözleri
aydınlandı.
28. Ve kavmdan biri cevap verip dedi: Bugün kim ekmek yerse lânetli olsun,
diye baban kavma sıkı and ettirdi. Ve kavm baygındı.
29. Ve Yonatan dedi: Babam memlekete sıkıntı verdi; rica ederim bakın, bu
baldan biraz tadınca nasıl gözlerim aydınlandı.
30. Eğer bugün düşmanlarından alınan çapuldan bulduklarını kavm doya doya
yemiş olsaydı neler olurdu! çünkü şimdi Filistîler arasında büyük kırgın
olmadı.
31. Ve o gün Mikmaştan Ayyalona kadar Filistîleri vurdular. Ve kavm çok baygındı;
32. ve kavm çapul malı üzerine atıldılar, ve koyunlar, ve sığırlar, ve
buzağılar aldılar, ve toprak üzerinde boğazladılar; ve kavm onları kanı ile
yedi.
33. Ve Saula bildirip dediler: İşte, kavm eti kanı ile yiyerek RABBE karşı
suç ediyorlar. Ve o dedi: Hiyanet ettiniz; şimdi yanıma bir büyük taş
yuvarlayın.
34. Ve Saul dedi: Kavmın arasına dağılıp onlara diyin: Herkes öküzünü, ve
herkes koyununu yanıma getirsin, ve burada boğazlıyıp yiyin; ve kanı ile
yiyerek RABBE karşı suç etmeyin. Ve o gece bütün kavm, herkes öküzünü elile getirdi,
ve orada boğazladılar.
35. Ve Saul RABBE bir mezbah yaptı; RABBE yaptığı ilk mezbah bu idi.
36. Ve Saul dedi: Filistîlerin ardından geceleyin inelim, ve sabah ışığına
kadar onlar arasında çapul edelim, ve onlardan kimse bırakmıyalım. Ve dediler:
Gözünde iyi olanın hepsini yap. Ve kâhin dedi: Buraya Allahın önüne yaklaşalım.
37. Ve Saul Allahtan sordu: Filistîlerin ardınca ineyim mi? onları İsrailin
eline verecek misin? Fakat ona o gün cevap vermedi.
38. Ve Saul dedi: Ey bütün kavm reisleri, buraya yaklaşın; bugün bu suçun ne
ile olduğunu bilin ve görün.
39. Çünkü İsraili kurtaran hay olan RABBİN hakkı için, eğer oğlum Yonatanda
bile olsa mutlaka ölecektir. Fakat bütün kavmdan ona cevap veren olmadı.
40. Ve bütün İsraile dedi: Siz bir tarafta olun, ve ben ve oğlum Yonatan
bir tarafta olalım. Ve kavm Saula dediler: Gözünde iyi olanı yap.
41. Ve Saul İsrailin Allahı RABBE: Doğruyu göster, dedi. Ve Yonatanla Saul
kura ile tutuldular; fakat kavm kurtuldu.
42. Ve Saul dedi: Benimle oğlum Yonatan arasında kura çekin. Ve Yonatan
tutuldu.
43. Ve Saul Yonatana dedi: Ne yaptın, bana bildir. Ve Yonatan ona bildirip
dedi: Gerçek elimde olan değneğin ucu ile biraz bal tattım; ve işte, ben
ölmeliyim.
44. Ve Saul dedi: Allah böyle ve daha ziyade etsin; çünkü Yonatan, sen
mutlaka öleceksin.
45. Ve kavm Saula dedi: İsrailde bu büyük kurtuluşu yapan Yonatan mı
ölecek? Uzak olsun; hay olan RABBİN hakkı için, onun başından bir kıl bile yere
düşmiyecektir; çünkü bugün Allah ile iş gördü. Böylece kavm Yonatanı
kurtardılar, ve ölmedi.
46. Ve Saul Filistîlerin ardından döndü; ve Filistîler kendi yerlerine
gittiler.
47. Ve Saul İsrail üzerine kırallığı aldı, ve çepçevre bütün düşmanlarına
karşı, Moaba karşı, ve Ammon oğullarına karşı, ve Edoma karşı, ve Tsoba
kırallarına karşı, ve Filistîlere karşı cenketti; ve ne tarafa dönerse,
yenerdi.
48. Ve yiğitlikler etti, ve Amalekîleri vurdu, ve İsraili yağma edenlerin
elinden kurtardı.
49. Ve Saulun oğulları Yonatan, ve İşvi, ve Malkişua idi; ve iki kızının
adları şunlardı: ilkinin adı Merab, ve küçüğünün adı Mikal;
50. ve Saulun karısının adı Ahimaatsın kızı Ahinoamdı. Ve ordusunun
başbuğunun adı Saulun amcası Nerin oğlu Abnerdi.
51. Ve Kiş Saulun babası idi; ve Abnerin babası Ner, Abielin oğlu idi.
52. Ve Saulun bütün günlerinde Filistîlere karşı şiddetli cenk vardı; ve
Saul bir yiğit, yahut cesur bir adam gördüğü zaman onu yanına alırdı.